6 Mart 2013 Çarşamba

DENEME - NARUTO

      Eğer animelere az çok merakınız varsa ya da "manga"nın kelime anlamını bilecek kadar ilgileniyorsanız bu tarz şeylerle, Naruto'yu da bilirsiniz. Bilmiyorsanız da öğrenmeniz için hâlâ geç değil.


Naruto
    Anime dediğimiz şey, başkarakterin biraz şapşal olduğu, aslında içinde ne cevherlerin yattığını zamanla öğrendiğimiz kısa bölümlü çizgi dizi türevleridir. Kishimoto Masashi'nin kaleminden çıkan bu animede başkarakter, animeye adını veren Naruto olarak karşımıza çıkıyor. Naruto, bir Ramen (spagettili ya da erişteli çorba diyebileceğimiz bir çeşit Japon yemeği) müptelası. İsimlerin insanlar üzerindeki etkisini kanıtlarcasına Ramen aşığı olan bu arkadaş, köyün en yetenekli ninjasının oğlu. Kyuubi (dokuz kuyruklu) denilen bir yaratığın yaşadıkları köye saldırmasıyla, henüz bebek olan Naruto öksüz ve yetim kalıyor. Babası bu kuyruklu canavarı, oğlunun içine mühürlüyor. Bu konuya daha sonra geleceğiz.
    Tabi bu karakterin de ,diğerleri gibi, gönlünü kaptırdığı eşek gözlü bir sevdiği var. O da Sakura oluyor. İsminin anlamı "kiraz çiçeği" olan Sakura, pembe saçlarıyla kiraz çiçeklerini andırıyor gerçekten. İsmiyle müsemma gibi bir karakter olarak gözükse de, Naruto'nun şapşallıklarına verdiği tepkilerle (yumruk) pek de öyle olmadığını görüyoruz. Sakura da Sasuke adında yağız bir delikanlıya yanık. Kafanızda "Yalan Rüzgarı mı lan bu?" yahut "Sakura Sasuke derken karınlar acıktı" gibi düşünceler belirmiş olabilir. Sasuke'ye "Suzuki" diyeni gördükten sonra bunlar normal geliyor. Tamam ikisi de Japonya'yla ilgili ama bu kadar da olmaz yahu ayıp. 

Üstte:Kakashi ;Altta soldan:Sasuke, Sakura, Naruto
     Gelelim Sasuke'ye...Bu yakışıklı, havalı, kuul kişilik yaşıtlarına nazaran son derece olgun. Özellikle Naruto'nun davranışları onu çok rahatsız ediyor. O diğerleri gibi çocukluğunu yaşamak yerine bütün gücüyle ninja olmak için çabalıyor. Klanını kılıçtan geçiren abisinden intikamını almak gibi çok daha büyük planları var. Bu konuya daha sonra geleceğiz.

     Her yan karakterin hakkında sayfalarca biyografi yazabiliriz (yazacağız da). Fakat öncesinde ninjalık eğitiminin nasıl olduğuna dair bir şeyler söylemek istiyorum. Yaklaşık beş yaşlarına gelmiş çocuklar "Akademi Ninja Okulu"na başlıyor. Bu bir yıllık okul, "ninjalığa giriş dersleri" diyebileceğimiz, ninjalık hakkında temel bilgilerin verildiği bir kurum. Burada eğitim alan ve son sınavı başarıyla geçen öğrenciler bir üst seviyeye geçiyor. Burada üç kişilik gruplar hâlinde ayrılarak takım ruhunu öğreniyorlar. Başlarındaki Juunin (ileri derecede yetenekli ninja) senseileriyle (öğretmenleri de denebilir) çok da zorlu olmayan görevlere çıkıyorlar. Böylece gerçek ninjalığın ne demek olduğunu anlıyorlar, bir yandan da her zaman gündemde olan savaşa hazırlanmış oluyorlar. Naruto, Sasuke ve Sakura aynı takıma düşüyor (ne tesadüf) ve başlarına Kakashi isminde, kelimenin tam anlamıyla genç kızları kendine hayran bırakan, karizmanın kitabını yazmış, zeka küpü bir kişilik veriliyor. Önünde ceket ilikleyeceğiniz bu karakterin rahat tavırlarından etkilenmemek elde değil. Kakashi görünmeye başladıktan sonra iş ciddiye biniyor diyebiliriz, zira ilk bölümler biraz basit.

Akatsuki...
Şimdilik bu kadarını kâfi görüyorum. İnşallah dediğim gibi daha sonra geleceğiz bu konulara. Zaten onları bu kadar basit tanımlara sığdırmaya çalışarak, Itachi abimizin sadece ismini zikredip geçerek çok ayıp ettik. Adını bile söylemediğimiz çok karakter var, affola. Hepsinden tek tek özür diler; büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperiz.

                                                                                                                   -Krop Tor



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder